E-mail adresiniz:
 Şifreniz: Beni Hatırla
Vedat Keleş Vedat Keleş
 
Üye / Kimlik onaylı üye
Profil anasayfa Kimdir? Şiirleri Sesli şiirleri Yazıları Ne dediler? Blogları Fotoğrafları Edebiyatdefteri.com anasayfa »
 
 
 
Yazılara yaptığı yorumlar

Vedat Keleş yazarının yazılara yaptığı düşünceleri


Yazı adı ve yorumu
Yazar tarafından kaldırıldı
Başarılı bir öykü. Olay örgüsünün net bir biçimde aktarımından ve karakterin fiziki özellikleriyle, şaşırmışlığı arasında kurulan başarılı ilgiden olsa gerek finale varmadan demansı teşhis edebildim. Keyifliydi okumak. Teşekkür ederim.
Etme!
Zannetmek fiilinin kökü ' zan ' dır. Haliyle içinde şüphe ve kuşkuyu barındırır. İstatistiği yapılabilseydi eğer, düşünce ve yargılarımızın pek çoğunun kesinlik taşımadığını, sanrılardan ibaret olduğunu görecektik belki de. Yazı her ne kadar 'etme ' dese de fiziksel ve ruhsal açıdan kusurlu olan
Türkler İslamiyeti İsteyerek Kabul Etti Yalanı
Yazıyı kaleme alan ve yorumda bulunanların ortak noktası şu; hiçbir toplum kendi inançlarını kısa bir süre içerisinde değiştirip yenisine adapte olamaz ve müfredatta bu konudan taraflı hatta saptırılmış biçimde bahsediliyor. Doğrudur. Toplumsal ve kültürel değerler inatçıdır, gönüllülük esasıyla
YOL YÜRÜMEKLE ADALET SAĞLANIR MI?
Çok güzel bir yazı. Çok güzel bir soru. Çok güzel cevaplar. Adalet yürüyüşünün neleri sonuçlandıracağı daha doğrusu sonuçlandırmayacağı üzerine yaptığınız değerlendirmelere ise söyleyecek tek kelime bulamıyorum. “Çok”sıfatı nicelik olarak yetersiz kalıyor. Bilirsiniz, mantığın en güzel uğraşlarınd
Seslerin rengi
Yazınız, ses ve renk arasında duygusal bir bağ kurmuş. Bu duygusal yakınlaşmanın dışında bu ikili arasında somut bağlarda mevcut. Mesela yakın bir geçmişte yapılan araştırma, titreşimlerin frekans aralığının renk skalasında bir karşılığı olduğunu ıspatladı. Kadına özgü olan soprano ve alto gibi t
Kıyametin Eşiği
İnsanlık tarihi boyunca kıyamet senaryoları, insanın aklını ve zamanını en çok meşgul eden şeylerden biri oldu. Neden peki? Kendimce nedenler ileri sürebilirim. Öncelikle Dünya yaşamının faniliğini tadan, her şeyin bir sonu olduğunu pratikte deneyimlemiş insan Dünyamızın da sonsuza dek yaşayamıyac
s
Yazdıklarınız Şişko Nuri'nin "binicem üstüne, vurucam kırbacı" repliğini hatırlattı bana. Farkındayım, yazıyla ilgili bir anımsama değil bu. Ancak çağrışımlar her koşulda alâkalı olmak zorunda değil. O yüzden 1932 yapımı Freak filminden bahsetmemin de sakıncası yok. Kült bir korku-gerilim filmi anca
-ŞİİR DÜNYASINA BİR YOLCULUK-
Şiiri tanımlamak yahut belli kavramlarla çevreleyip ‘şudur’ demek olanaksız. Her tanımlamanın bir sınırlama olduğunu düşünürsek yersiz de aynı zamanda bu çaba. Ama genel kanaatin, edebi birikimleri ve estetik yargıları ölçü alarak ‘iyi’ diye nitelediği yazınlar nitelik kazanmış şiirler olarak düşün
Kağıthane Yokuşları
Parantez içinde yazdığın betim çok iyi. Öykü içindeki tasvirlerde oldukça etkili ancak soyutlamada ifrata kaçılmış biraz. Şiirin aksine nesirde, Türkçeyi eğip, bükmek, sözcüklerin gerçek anlamlarından uzaklaşıp yan anlamlara sapmak her zaman iyi sonuçlar vermiyor. Mesela ayaklardaki yorgunluk ve
ATATÜRK, OSMANLI PADİŞAHLARI VE BEYNİNİ (!) ŞEYİNDE TAŞIYAN İNSANLAR.
Oğlancılık değil ama sarayda kadrolu soytarı bulundurma geleneği Yıldırım Bayezıd ile başlar. Soytarılıkla ilgili şöyle bir hikayede mevcuttur: “Bir gün Padişah’ın canı patlıcan yemeği istemiş. Padişah’ın soytarısı, başlamış patlıcanın faydalarını saymaya. Övmüş de övmüş; ‘ bu patlıcan öyle lezi
-KÖY/KÖYLÜ/KÖYLÜLÜK DERKEN EDEBİYATIMIZDA BİR DÖNÜŞÜMÜN ARKA PLANI-
Merhaba, Öncelikle yazınızı oldukça faydalı bulduğumu belirtmek isterim. Edebiyatımızdaki dönüşümün arka planını anlamak ya da dönüşüme neden olan dinamikleri açığa çıkarmak için dönemin toplumsal ve siyasal eğlimlerini incelemek gerekir önce. Bütün ülkelerde olduğu gibi bizde de siyasete ve topl
BİR YASAK KİTABIN ÖYKÜSÜ...
Sümbülzade Vehbi’nin Rücusu oldukça popüler. Tabii onu bu kadar bilinir yapan kösnüyü(esasında bunun adı çiftleşme isteğidir ama böyle yazılınca daha edebi ve edepli duruyor) şiir içerisine ustaca yedirmesi değil sadece. Bu beyitleri yaşadığı dönemin koşulları içerisinde cesaretle yazabilmiş olması
"AŞK DEDİM" VE M. ZEKİ GEZİCİ
Merhaba, Eleştiri, bir şeyin zayıf ve güçlü yanlarının değerlendirilmesidir’ diyor TDK sözlüğü. Sözlükle hemfikirim. Öncelikle şunu belirtmek gerek: Eleştiri, hem olumlu hem de olumsuz olanı işaret eder. ‘Salt’ diye bir şey yok. Teoride durum bu. Pratikte ise işler biraz farklı. Gündelik kullanım
edebiyat olmayan gerçek şeyler
Birileri “Cehalet erdemdir” diye yazmış Feriköy Mezarlığı’nın çokta yüksek olmayan duvarına. İki ay önce görmüştüm. Belediye silmiş midir yazıyı yoksa yerinde duruyor mudur, bilmiyorum. Yazının bir başka versiyonuna Atlas Sineması’na da adını veren eski pasajın boyası dökülmüş duvarında rastladım:
"taksitle ölüm"
Öykünün altında yer alan notu yanlış yorumlayarak yazıyı, Aynur hanımla beraber kaleme aldığınızı düşündüm. Tarzınızın benziyor oluşu da bu düşüncemi perçinledi sanırım. Farklı zaman dilimlerinde yazılmış izlenimi veriyor. Daha önce söylediğim gibi geçişler arasında kopukluklar var ancak bu bütünde
dem vurulur
:) Sınavlarınızda başarılar dilerim.
HÖDÜK
:) Kadının gitmesi isabet olmuş. Beklentiler farklı olunca birilerinin nezdinde hödük olmak kaçınılmaz bir durum oluyor haliyle. Hani 'dalgasız denize herkes kaptan ' derler ya, onu anımsatıyor biraz. Güzel bir yazı (bilhassa mizah) kurgusal bir anlatımdan önce, kişinin kendisiyle gocunmadan didişme
.
Güzel bir akışı var öykünün. İçeriği ve anlatım tarzı kaliteli. Kalite esasında bir şeyin ihtiyaçları karşılama yeteneğidir. Örneğin bir giysinin fiyatının çok pahalı olması onu kaliteli yapmaz. Kişinin üzerinde yakışıksız duran bir elbisenin ederi ne kadar yüksek olursa olsun kalitesizdir. Bu bed
VERTİGO-2 Veya ŞEKER
Geçmiş olsun. Hastalıklar kendi aralarında kıyas kabul eder mi emin değilim. Birini, diğerine tercih etmektense sıhhatli kalabilmek en iyisi. Vertigo bir hastalık değil, değişik hastalıklarda görülen semptom yani belirtilerdir aslında. Yaşanan baş dönmesinin kaynağı da çoğunlukla iç kulak iltihabıdı
HÜSNÜ DUMAN’IN ÇOCUKLARI…9.
Merhaba, Sitede paylaşılanları okumak için çoğunlukla sabahın erken saatlerini tercih ediyorum. Bugün de öyle oldu. Klişe hezeyanlarla süslenmiş denemeleri ve körü körüne inanmışlıkla taçlanan ‘siyasi’ yazıları görmezden gelip ilerlemeye başladım. Öykünüzü görüp de mola vaktinin geld
 « Önceki sayfa   1   Sonraki sayfa » 
 
Bu sayfada Vedat Keleş  şairi hakkında, Vedat Keleş  kimdir, Vedat Keleş  şiirleri,Vedat Keleş  hakkında bilgi ve Vedat Keleş  isimli üyeye ait tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.