E-mail adresiniz:
 Şifreniz: Beni Hatırla
kayıtlı kayıtlı
gökhan oskay
Üye / Kimlik onaylı üye
Profil anasayfa Kimdir? Şiirleri Sesli şiirleri Yazıları Ne dediler? Blogları Fotoğrafları Edebiyatdefteri.com anasayfa »
 
 
 
Kitaplara yaptığı yorumlar

kayıtlı kitaplara yaptığı düşünceleri



Kitap: Aylak Adam
30.8.2018 12:01:27
~ 0 puan

Bu iki adam dünyada hoşgörü diye bir şey olmadığını bilmiyorlar. İnsan kendininkine uygun olmayanı bağışlamaz. Biz, hoşgörüsü olmadığını bile bile, başkalarında kendininkinden ayrıyı bağışlamaya çalışana hoşgörülü diyoruz.

Yusuf Atılgan (Aylak Adam, s. 113)

Kitap: Aylak Adam
30.8.2018 12:00:43
~ 0 puan

Bu iki adam dünyada hoşgörü diye bir şey olmadığını bilmiyorlar. İnsan kendininkine uygun olmayanı bağışlamaz. Biz, hoşgörüsü olmadığını bile bile, başkalarında kendininkinden ayrıyı bağışlamaya çalışana hoşgörülü diyoruz.

Yusuf Atılgan (Aylak Adam, s. 113)

Kitap: Uçurtma Avcısı
26.8.2018 22:17:54
~ 0 puan
Haklı olanı güçlü kılamadığımız için güçlü olanı haklı kılıyoruz..."

Kitap: Anayurt Oteli
23.8.2018 15:57:59
~ 0 puan
Yeryüzünde canlı kalmanın bir bakıma suç işlemeden olamayacağını bilmeyen, kendilerini suçsuz sanan insanlardan çekiniyor, utanıyordu.

Kitap: Aylak Adam
19.8.2018 15:38:44
~ 0 puan
İçinde oturanları tanıyorum. Erkek en yakın lisede ingilizce öğretmeni. Karısı, onunla evlensin diye okulunu yarıda bıraktı. Sevişerek evlendiler. İki çocukları var: Biri kız, biri oğlan. Erkek akşamları elinde paketler, kese kağıtlarıyla döner. Yemek yerler. Çoğu geceler adam ya öğrencilerinin yazılı ödevlerini düzeltir, ya da gazete okur. Arada, “bu yıl kömür kıtllığı olacakmış!” diye mırıldanır. Kadının kucağında hep yamanacak bir şeyler bulunur. Kocasına bakar. “Uğrunda fakülteyi bıraktığım bu rahatına düşkün adam mıydı?” diye düşünür. Sonra dalar. Bir gün okula giderken otobüste bir genç gözünün içine bakmıştı. “Neden kaşlarımı çattım ona, diye hayıflanır, onunla belki başka türlü olurdu.” Ya birlikte uyudukları yatak... Erkek karısını değiştiğini, okula yeni verilen tarih hocasını düşünür. Kadın otobüsteki gençledir.
-Yapamıyorum, dedi. Olmuyor. Oysa seni seviyorum, biliyorum. Ama yapamıyorum. Neden, neden olmuyor?
“Çünkü yardım etmiyorum sana,” diyecekti, demedi. “Soyunurken, babanın duyunca, nasıl şaşıracağını, başkalarının neler diyeceğini düşündün. Şimdi seni kucaklayıp yatağa yıksam, öpe okşaya etini kışkırtsam, kulağına benden duymak istediklerini söyleyip seni kandırsam her şeyi yeniden unutursun. İstemiyorum böylesini Yarım bardak şarap içirdim diye nasıl içimi yedim görmedin mi? Bu mavi boşlukta etimiz bile sonuna dek sevişemiyor. Çünkü bu ses geçmez, ışık sızmaz odada bile başkaları bizimle birlik. Ama bir gün babanı, başkalarını kovup geleceksin. O zaman keskin ışıkta soyunup açık pencerede sevişeceğiz. Acelem yok benim biliyorsun.” Kucağındaki saçları öptü.
- Zarar yok, dedi. Ağlama.

Kitap: Yabancı
18.8.2018 22:09:36
~ 0 puan
Ne olursa olsun, her şeyin anlamsız olduğu, her şeyden umut kesmek gerektiği düşüncesiyle nasıl kalır insan?.. Her şeyin anlamsız olduğunu söylediğimiz anda bile anlamlı bir şey söylemiş oluruz. Dünyanın hiçbir anlamı yoktur demek, her çeşit değer yargısını ortadan kaldırmak olur. Ama, yaşamak ve örneğin, yiyip içmek kendiliğinden bir değer yargısıdır. Ölmeye yanaşmadığı sürece, insan yaşamayı seçiyor demektir. O zaman da, görece de olsa, yaşamaya bir değer veriyoruz demektir. Umutsuz bir edebiyat ne demek olabilir? Umutsuzluk susar. Kaldı ki susmak bile, eğer gözler konuşuyorsa bir bir anlam taşır. Gerçek umutsuzluk can çekişme, mezar ya da uçurumdur. Umutsuzluk konuştu mu, hele yazdı mı, hemen bir kardeş el uzanır sana, ağaç anlam kazanır, sevgi doğar. Umutsuz edebiyat sözü birbirini tutmayan iki sözdür. Çünkü edebiyat olan her yerde umut vardır

Kitap: Olasılıksız
13.8.2018 12:12:14
~ 0 puan
aklına çocukken sirke gidip filleri ilk gördüğü gün geldi. Üç tane fil vardı ve bu altı tonluk canlıların kaçmaması için ayaklarına ince birer halat bağlamışlardı sadece. Nava'nın aklı karışmıştı. Babasına neden hayvanların ipleri koparmadıklarını sorduğunu hatırlıyordu.
"Bu koşullanmaları ile ilgili bir şey" diye açıkladı babası. "Filler daha bebekken kalın demir zincirlerle bağlanırlar. O ilk aylar boyunca da ne kadar çabalarsa çabalasınlar, bu zincirleri kıramadıklarını görürler."
"...eğiticiler filler zincirleri kıramayacaklarını öğrenene kadar ip kullanmazlar. Bak Nava, aslında o filleri orada tutan ipler değil, akıllarındaki koşullanma. İşte bu yüzden bilgi önemlidir."

Kitap: Kürk Mantolu Madonna
13.8.2018 11:43:30
~ 0 puan
"Bir imkân, mevcudiyetine ihtimal vermeye bile cesaret edemediğim bir imkân, boş ve manasız akıp giden ömrümün yanına kadar sokulmuş ve sonra, birdenbire, geldiği kadar ani ve sebepsiz, çekilip gitmişti. Bunu ancak şimdi anlıyordum. Kendimi bildim bileli, bütün günlerimi, haberim olmadan ve nefsime itiraf etmeden, bir insanı aramakla geçirmiş ve bu yüzden bütün diğer insanlardan kaçmıştım."

Kitap: Kürk Mantolu Madonna
13.8.2018 11:38:43
~ 0 puan
"Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşıyan bir insanım"

Kitap: Sokaktaki Adam
12.8.2018 15:43:44
~ 0 puan
"Kendi kendime bazen, Hasan diyorum, hiçbir şeye inanmamak sırrına erebilmek, daha önce bazı şeylere inanmış olmayı gerektirir. Bir değeri yoktur. Aslolan inanmayı, inanmamayı, hiç düşünmemektir. Bunu ancak gerçek cahiller, yani köylüler ve büyük tüccarlar yapabilir. Keyiflerine dokunulmadıkça, gerçekten mutludur bu adamlar. Biz genellikle acı içindeyiz. Mutluluk dediğimiz zaman bile, acıyla karışık birşey anlıyoruz."
 « Önceki sayfa   1   2   3   4   5   Sonraki sayfa » 
 
Bu sayfada kayıtlı  gökhan oskay şairi hakkında, kayıtlı  gökhan oskay kimdir, kayıtlı  gökhan oskay şiirleri,kayıtlı  gökhan oskay hakkında bilgi ve kayıtlı  gökhan oskay isimli üyeye ait tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.