E-mail adresiniz:
 Şifreniz: Beni Hatırla
grafspee grafspee
 
Üye / üye
Profil anasayfa Kimdir? Şiirleri Sesli şiirleri Yazıları Ne dediler? Blogları Fotoğrafları Edebiyatdefteri.com anasayfa »
 
 
 
Yazılara yaptığı yorumlar

grafspee yazarının yazılara yaptığı düşünceleri


Yazı adı ve yorumu
Yolun Sonu
evlilik terapisi sanırım. şu dönemde ihtiyaç :)
ENFES GÜLÜMSEMELER USTALIĞI
bu kulüp haddinden fazla ayakta kaldı, işin komik yanı, elime bir balyoz alıp gördüğüm ilk duvara vurmak yerine, gaipten gelen bir kıyamet-i suğra beklentisi... böyle hazırcılık, görülmüş şey değil.
İKİ KÖTÜ ŞEY
ilk bakışta anneye öfkelensem de sonra annenin öfkesinin eşine değil sadece kızına olduğunu farkettim. sanırım dediğiniz gibi kız o kadar masum değil.
'yalnız yerdir insan'
bizim bir öykümüz sende bir paragraftan ibaret. kafa bir milyon dedikleri adam kesin sensin. şu kızı evine götüren arkadaşın, hani şu piyasada ahlak timsali, namuslu geçinip fırsat buldu mu en adi mahluğa dönüşebilen namussuzlardan bin kat daha erdemli gözümde. ve kadına gelince, peşin peşin yargıla
AYAN, PİNHAN, NİŞAN
belki de her şeyin başı kelebeğin ölümüydü... kelebek etkisi...
Cafe The Sülo's
ayrıntıları, tasvirleri ve gitgide artan baskıyı okurken michael douglas'ın sonun başlangıcı filmini izliyor gibi hissettim. figürler abartı gibi görünse de aslında gerçeğin ta kendisi ve nasıl bir tımarhanede yaşadığımızın göstergesi. özellikle günümüzde trafikte çalınan kornaya, metrobüste yap
HİÇ ENDİŞE ETMEYİN BU KİTAP İYİDİR
bana ilginç gelen, fars ismine sahip bir rahip (hurşid), bir budist manastırında (taygüntan mağarası), türkçe olarak çin tarzı bir fal kitabı hazırlıyor. budist veya mani olma ihtimali yüksek olmasına rağmen türk tanrılarına atıf yapıyor. kitabı tanrısına veya tapınağına ithaf yerine komutan olan ağ
MUTLU EDEBİYATTAN NE ZAMAN ALACAĞIZ PAYIMIZI?
Sometimes i sleep, sometimes it's not for days The people i meet always go their separate ways Sometimes you tell the day By the bottle that you drink And times when you're all alone all you do is think gene gelen yazınızı kutlarım..
'tee-shirt'
yine abarttığımı düşüneceksin belki ama, yazıların benim için herhangi bir çok satan yazardan daha güzel. duygular, çelişkiler, insanî ve ahlakî sorgulamalar, her şeyden öte insana özgü hatalar. hepsi gerçek ve hepsi hayatın içinden. ne kadını suçlayabiliyorum, ne anlatanı... kim suçlu peki, yahut o
Kalemi Öfkeyle Fırlattım
sinirlendiğinde küfreden adam rahat adamdır, zarar gelmez. ama sinirlendiğinde susan, görmezden gelen adam sonunda ya karşısındakini vurur ya da kendini.... diyordu jack nicholson abi.
Incest 1
daha önce de söylediğim gibi, ne hoşgörü milletiyiz, ne de ahlak timsaliyiz. lafa geldi mi mangalda kül bırakmayız ama her türlü pislik de mevcuttur. bu dokunduğun tabularda beğenmediğimiz batıdan çok çok berbat durumdayız. Murat Başoğlu yeğenine hallenmiş, Başoğlu'nun tek suçu magazinsel haber değe
Tanrı Kentler
neo, mimarla karşılaştığında ne diyordu: "sistem senden çok çok daha eskiye dayanıyor, sen altıncı versiyonundasın. her hatada yeniden yazıldı" biz kaçıncı versiyondayız bilmiyorum ama çatırtılar geliyor ve yeni versiyonun veritabanı da hazır gibi.
Bahtsız
sondan bir önceki paragraf bununla ilgili susacaklarım var. umarım yo ho ho diyenler, ardınan "ve bir şişe rom" diye bağırmaz..
BİR MÜCADELECİNİN KARNI KESİKLER YURDUDUR
anarşi ve anarşist kelimesi bu topraklarda halka karşı hep umacı gibi kullanılmıştır. çünkü insanı yaşat ki, devlet yaşasın düsturu yerine, insan devlet için yaşar anlayışı oturtulmuştur zihinlerimize hatta ve hatta genetiğimize... haksız, hukuksuz durumlara başkaldırının bile adı anarşidir buralar
Paul'u Anlamak
dünyayı daha kötü bir yer haline getirmek isteyenleri sırtlarında taşıyıp, herhangi bir ırktan, dinden, mezhepten insanın ölümüne kayıtsız kalarak veya oh olsun diyerek yapanlara zemin hazırlayanlar olduğu müddetçe Paul ve onun gibi milyonlarcası acı çekecek. işin trajikomik yanıysa edebiyatın insan
Cüceler
buram buram fight club kokusu mu geliyor, yoksa bana mı öyle geliyor. basiretsiz, pısırık görünen isakof'un kirli işlerini diğer karakteri karla mı yapıyor. toplumun baskıları, rezillikleri, belki kötü ebeveynler yahut ağır travmalar, kırılma mı yaratmış isakof'un hayatında. başta baştacı ettiği son
I.
sorgulanarak, akıl kullanılarak, hazıra konmadan, kafa yorarak elde edilen her şey değerli. bir yaratıcı varsa ve gelişmeye açık bir organ verdiyse bir bedene, körü körüne bağlılık ya da sorgulamadan taklit istediğini hiç sanmıyorum. gözümüzün gördüğünün bile gerçek olamayacağının muhtemel olduğu bi
'storyteller'
bazı yerlerinde kendimi tutamayıp güldüm. biliyorum orada benim anladığım şeyi kastetmemiştin ama yine de öyle düşünmek hoşuma gitti. sonra gerçekten yazdığın şeyler için ciddi emek harcadığını farkettim, bu da gözümde daha da yüceltti. bu arada güzel kadınlardan korkma fobisi vardı hatırlayamadım ş
Asiye Nasıl Öldü 2 .
asiye ile olan diyaloglar hoş olsa da noktalamaları es geçtiğin yerler beyin mıncıklaması yapıyor abi. sen de böyle maceraperest birini bulmuşsun bir de bunuyorsun. Selanik güzeldir, tılsımlıdır, efsunludur. öykü de oraya güzel oturmuş. sen bırak asiye'yi osman aga, sen, ben gidek :))
Raven-3 son.
kız da tam hasta diyecek oldum, sonra yaşadığı travmayı düşündüm. insan sınanmadığı günahın masumu değildir. son beklenmedik şekilde geldi ve şiddetli bir intikam oldu. eline sağlık tadında olmuş.
 « Önceki sayfa   1   2   3   4   5   6   7   8   9   Sonraki sayfa » 
 
Bu sayfada grafspee  şairi hakkında, grafspee  kimdir, grafspee  şiirleri,grafspee  hakkında bilgi ve grafspee  isimli üyeye ait tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.