E-mail adresiniz:
 Şifreniz: Beni Hatırla
grafspee grafspee
 
Üye / üye
Profil anasayfa Kimdir? Şiirleri Sesli şiirleri Yazıları Ne dediler? Blogları Fotoğrafları Edebiyatdefteri.com anasayfa »
 
 
 
Yazılara yaptığı yorumlar

grafspee yazarının yazılara yaptığı düşünceleri


Yazı adı ve yorumu
SEN DE KİMSİN?
Şu eve gelip rahatlama kısmına çok özendim akşam ben de aynısını yapmak istiyorum. ziyaretçiler var, ufo resmi var devamı ilginç olacak gibi. elinize sağlık, saygılar.
...
yeni bir kelime daha öğrendim. öykü başlığına denk gelen bir sürü insan tanıyorum ve bunu karşılayan tek bir kelime olduğundan haberim yoktu. neyse sonuçta ihtiyar kitabına uydurmuş gibi duruyor, pişmanlığı da o günah çıkartma kısmından ibaret, geçici. litigious vatandaşın öfkesi de öyle sanırı
Kazanamadım Sıla Parası
bence şarkı söylemek ya da küfür etmek yerine iyi yaptığınız şeylerden birini yaparak o anı güzel değerlendirmişsiniz. yani yazıya dökerek. yoksa o manzara, ruh hali ve bozulan makine binlerce kilometre ötede bireysel bir anı olarak kalacaktı.
-1980’LERDE ERGENLİK ÇAĞINDA OLMAK-(1)
bursa erkek lisesinden mezun olmak ayrıcalıklı bir durumdur. ülkenin bir çok tanınmış yüzü buradan mezun. umarım yakında aralarında sizi de görürüz :) işin güzel tarafı da böyle bir liseden mezun olduğunuzda 100 yıl önce mezun olan bir gençle aranızda bağ oluşması. aynı sıraları paylaşmak, aynı
TANRI KELİMESİNE BAZI KÖTÜ NİYETLİLER NEDEN KARŞI?
bence "Allah, Tanrı, Yaradan, Hüda, Çalab, Mevla" nasıl seslendiğimizle ya da hitap ettiğimizden çok, kullandığımız hitabı ne kadar gönülden söylediğimizle ilgileniyor.
Merhamet
yorumlardaki tepkiyi görünce bir kaç kez okudum yazıyı. benim göremediğim bir şey mi var diye. yazarı tanımam, yazdıkları da umrumda değil. ama yorumlarda gösterilen tepkiye anlam veremedim. birincisi, burada puanlama üzerine çalışan bir seçki kurulu var. eğer buna karşı çıkıyorsanız, demokr
On Sekiz
"komutan Lewis'e söyle, disko müzikleri berbat" ilk aklıma gelen Mark Watney'nin bu sözü oldu. tabi burdaki kahramanın müzik seçimleri gayet yerindeydi. tam uzayın alabildiğine sessiz ve derin yapısına en uygun müziğin klasik müzikten başka birşey olamayacağını düşünürken, sözüm yarıda kaldı. uz
ölümcül düşünceler.
gotik, karanlık öyküler gibi başladı, "öldüren cazibe" ile bitti. :))) açıkçası şöyle birşey bekledim sonunda; "bana aşık olmak senin suçun değildi. asırlardır bu diyarda yaşayanlar benim tehlikeli cazibeme kapılarak yaşamlarını heba ettiler. ve ben, fani aşıklarımın sevgisiyle günden güne gen
.
rüyasında 11 yıldız, güneş ve ay'ı ayaklarının dibinde gören biri daha vardı; Yusuf Peygamber. tabi onlar çıplak kadınlara dönüşmek yerine secde etmişlerdi. yine de sizin ki gibi bir rüya çok hoş göründü gözüme. hayır söz konusu kadınlar değil, gezegenlerin ayağımın dibinde olması. sorguluyorsu
YA DİNDE, YA DİNİ ANLATANDA, YA DA BENDE BİR SORUN VAR.
eğer bu hadis zayıf hadis ise hocam bu hadisi yaymak yahudinin işine gelir. yani ben bir yahudi olsam yemeden içmeden bu hadisi yaymaya uğraşırım. neden mi? müslümanı uyutmak, müslüman diyerek genelleme yapmayayım da, günümüz sanal alem müslümanlarını uyutmak çok kolay. photoshopla havada bir ta
Kehanet-3
grafspee tarafından 10/5/2015 12:15:27 AM zamanında düzenlenmiştir.
1
platonik sandığın duyguların onca çekilen zahmetten sonra karşılığının olduğunu öğrenmek, herhalde en yıkıcı durumlardan biri olmalı. bir de onca ses arasından insanın yaşam kaynağı olan sesi ayırt etmesi, evet tam da yazarın anlattığı gibi ölümü bile unutturur insana. hayatın ta içinden öykü
DEVLERİN DEĞİL ,PEYGAMBERLERİN (!) AŞKI BÜYÜK OLUR - EY KURBAĞA KIZI KURBAĞA !! NE DİYE NAK NAK, VAK VAK EDİP DURUYORSUN? -2
hocam işin kötü tarafı vahşi'ye kızıyosun, ama sonra bakıyorsun dört dörtlük sahabe. ebu sufyan'la hind'e muaviye'ye kızıyosun, hepsi peygamber aşkından ölüyorlar. bunlar gibi secah'a gülüyoruz dalga geçiyoruz ama sonraki hayatı belki bizi 5'e 10'a katlar. yanlış anlaşılmasın sadece sizin yazınızda
Güneydoğu ve Annemin Gözyaşları
belki diyalog beş dakika bile sürmüyor gerçekte. ama siz bize o kadar güzel sunuyorsunuz, o kadar gerçekçi tasvir ediyorsunuz ki, o anı yaşıyoruz, saniyeler yavaşlıyor. gündelik hayattan, gündelik kalmayan öyküler çıkarıyorsunuz. elinize sağlık hocam, selamlar, saygılar.
ŞEHİT ASKER CÜNÜPSE???
akılları ve zihinleri cenabet olanların, gündemi gereksizce meşgul etme çabaları hocam bunlar. herkes herşeyin farkında inşallah. elinize sağlık.
KEMNUR (KEMAL PARACIKOĞLU)
şimdi sami hocam hemen bir yazı yazar nalına da vurur mıhına da, kemal abiyi kızdırır, o da duramaz koşa koşa cevap vermeye gelir. hadi sami hocam eline kuvvet. Allah acil şifalar versin inşallah..
İKİ PORTRE
yazınızı okuyunca şu yazı geldi aklıma büyük ihtimal biliyorsunuzdur. şeyh uçmaz mürid uçurur sözüne bir örnek. her konuda önyargılıyız. bunun ceremesini de fazlasıyla çekiyoruz. "Cuma Namazlarını Melek Mescit adı verilen bir yerde kılıyoruz. Burası esasında son derece işlek bir kapalı çarşı. V
AYRILIK SIKINTISI
her sabah uyanıp gözgöze geldiğinde tekrar tekrar Yaratıcı'ya şükran duyacağı bir aynası olmalı insanın(söz konusu fiziksel güzellik değil), öyle ki hiç kırmasın onu, çünkü kırık ayna kendinden çok kıranı çirkin gösterir. elinize sağlık, saygılar.
Tahmini Varış Saati
güzel bir "road trip"le başlıyoruz, baba kızın arasında geçen hem hoş, hem de ortamın sıradanlığını bozan diyaloglar, öyle ki ilerleyen araçla birlikte çevrede kayan manzaranın yanı sıra rakamlar da havada uçuşuyor. küçük kızın büyümesine, teknolojinin gelişmesine, diyalogların seviye atla
Yar Giderse Geri Gelmez
hocam affınıza sığınarak söylüyorum. bu sefer ki başlık beni cezbetmezdi. yani merak ettirmezdi içeriğini. neden söylüyorum bunu. çünkü bu bamtelimi titreten kısacık harika öyküyü bu başlık taşıyamamış. hele öyle bir cümle var ki, "Oysa bırakın kızmasını, artık yaşamıyorum ben". bilmiyorum yaramı mı
 « Önceki sayfa   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16   Sonraki sayfa » 
 
Bu sayfada grafspee  şairi hakkında, grafspee  kimdir, grafspee  şiirleri,grafspee  hakkında bilgi ve grafspee  isimli üyeye ait tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.