Şiir adı ve yorumu |
sen/rengini unuttuğun gün..
pür dikkat bakışlarınla,
gözlerine çarpıyor kelimeler/im ki
yüreğini he-ce-li-yo-rum
üç harf..
şişesini arayan bir deniz
ve ıslanmış kağıt..
sırılsıklam her yerinle ki
üşüyor biliyorum çocuk yüreğinle.
(...)
|
sen/rengini unuttuğun gün..
Senin gamzelerin taşımaz mı gülüşlerini?
Peki/
Kime gidersin alevin sönünce...
Bir şiire sinmiş koku buldum, mavi ve siyah zakkum tadında biraz ki neyin öcünü alabilir insan,sevişmelerinin ertesi, silemiyorsa unutkanlığının terlerini..tene değer ten ve böyle başlar her sevişme ki ben kirpikleri
|
sen/rengini unuttuğun gün..
"kimbilir belkide kenetlenmek/kilitlenmek...
ağaca b-akarken yeşilden ziyade fotosentezi hissetmek derinden/teninden... "
(...)
|
sen/rengini unuttuğun gün..
sonramsın/zifir karanlğımın içinde..sen ki ezberlerini bozarken yüreğimin bir kelimeyi kıvırıp dil ucu sadakatimde ısırıyordum alt dudağımın içini..sonramsın/ve en sonumdasın, bütün yollarımın sana çıktığı ki soluğum kesilirken nefessiz bitmemiş sözüm gibi dökülüyordun parmak uçlarımdan ve sen sızar
|
h'içyarım_
bir mevsimden diğerine taşıyıp seni/ıslak,
içinin sığınAKlarına kaçıyorum şimdi.
için derin ve ıslak/sırılsıklam bir su göçü ki
ip uçlarımı veriyorum
hiç öpmediğim avuçlarının arasına
beni bul,
beni çöz diye…
(...)
sevgimle çokça..
|
h'içyarım_
insan unutur hatırlat/ılmazsa..
..Biri olmadan, öbürü olmazmış...
Bu böylece yazılsınmış
Bir Rus köyü'nde iki balık yaşarmış
Biri turuncu ve İri,
öbürü korkak ve İnce.
Bütün çiftler de böyledir biraz düşününce..
İri sormuş birgün.
'Madem bütün bu denizler birbirine bağlı, niye biz
|
Ardı ardına
Ve sonra...eteklerinden yürüdü dağların kavimler boyunca/anımsa..karşımda göğsünde ışığını söndürmüş bir kadın..h-iç kadın..ve aramızda uzun uzadıya serpilmiş bir bebek uykusu ki tutuyor bileklerimizden..hayatın senin olsun..ben ölmüş yerlerimin cesediyle yüzleşeceğim sonra..şimdi değil/daha sonra..
|
Meşk Teranesi
Şiirin kuşların göç etmesi gibi geceye ve yağmurun yağması gibi mevsimsiz..donması suyun..sonra kar olması buz nezaketinde ki günlerin kısalması yokluğunda ve uzamaya başlaması apansız..aranıp da bulunamaması beklenenin…kendini arıyorken sen harflerin derinliğinde..parmak izlerinde..bir gündüz düş
|
o yüzden dokunuyorum sadece..
evet
evet
y-osun..
(...)
|
o yüzden dokunuyorum sadece..
ben aşıktım/
o ise mavi
o yüzden ellerim
boya kokar...
(...)
|
o yüzden dokunuyorum sadece..
bu yüzden öğreniyorum.
-seviyor
-sevmiyor
düş/erken..
hiç öpmediğim avuç içlerinden
el yazmalarını yeniden…
(...)
|
o yüzden dokunuyorum sadece..
bana b-ak
ve sadece bana
ne yaptığına bak.
kırılıp
kırılıp
hala
döküyorsun,
her yerime kendini...
(...)
|
sana/sadece sana..
bir bakış mesafesinde..bir küs uzaklığındaydık..sen gibiydim biraz.ben gibiydin..kabuğunu soyduğum bir sessizliği portakal tadında masanın üzerine bırakıp.bir sorudan çıkıp..bir cevabın derinliğine düşmüştük..ıslaktık kabul etmelisin bunu..ıslaklık lakin ıskalamıştık ki kanıksadığımız ve benimsediği
|
sana/sadece sana..
Bazen..
düşe yazarsın/sana yazılmayanları sahiplenirsin camii avlusu sessizliğinde ki cümle başlarına düş/er kelimelerinin yalınlığı,
Hasret
Gitmek
Susmak
ve dağılırken saçların rüzgarın suskunluğunda/gözbebeklerine düşer derin bir uyku/tabiri hiç öpmediğin avuç içlerinde..çıkarmak isterken
|
sana/sadece sana..
Şimdi..
bahsi geçmesin mecnunun/
veya delen dağları ferhatın ki
her daim bir ilahi tadında dönerekti
gelmelerim sana ..
(sana/sadece sana)
yalan değil…
kaçarak bütün ülkelerden
bütün sınır kapılarından,
bütün duraklardan
ve bütün köşelerden...
kendim gibi/birden bire..
önce
saklanarak/
|
sana/sadece sana..
Di’li geçmiş zamanlarının toplamlarından kurtuluyorsun biliyorum ve sıyırıyorsun omuzlarında aşağı eksik ve düzensiz bir şekilde ki kurtuldum ve kaçtım sanıyorsun..korkarak veya büyük bir cesaretle..hı hı.. sen yaptın tüm bunları/çizilmiş bütün kentler gibi sınır sınır ve öğrenilmiş sokaklar/tabelal
|
fena_
ve sus/mak..
hep düşlerin/düşüşlerin ve hükmü bilinmez zamAnların altında ezilen elmas bir taştır. bu çağ dünyanın tüm sokaklarından sızıp uzaya aksa da kurtulsak diyorum bazen. oysa yinede gelip tutuyor ellerimden yaprağı savuran rüzgar. gidelim diyor. gidelim... ve uykuların rüya bilen yamaçlar
|
fena_
degeri
-n
önemli mi sanıyorsun Adriyatik’te batmış olan bir gemi. maktulü belli olmayan cinayetler..ne kadar sahi? ben hiç öldürülmedim ama çokça terliyorum.sesin ki çınlıyor ve kaçıyor aklıma şimdi…
yok inanası gelmiyor insanın,
-bazen…
derini yüzüp atmak gibi,
avuç içlerinden
|
eskidendi çok eski/ten...
aşkın kayıp olan haritasında
kalbini arıyordu
ben aynaya bakarken
o gözlerimden sızan bir sesti
- beni duyuyor musun?
(...)
sevgimle çokca..
|
onbir'nisan_
sencede mevsimlerden
bahar mı?
uzadı yani yolumuz
çatlayan toprağın
toprağa sabrı gibi
su-su-yo-rum sana..
bırak eksik kalsın
birazda yarının/
ve anın..
dalın budanmış kıvrımından
sokulup uzanıyorum
sana diyorum.
-sürgün/üm.
sen ki şimdi nisan alacalarına
düşler ekiyorsun
bir uyk
|