E-mail adresiniz:
 Şifreniz: Beni Hatırla
alaturka044 alaturka044
sedat  vedat
Üye / üye
Profil anasayfa Kimdir? Şiirleri Sesli şiirleri Yazıları Ne dediler? Blogları Fotoğrafları Edebiyatdefteri.com anasayfa »
 
 
 
Şiirlere yaptığı yorumlar

alaturka044 şairinin şiirlere yaptığı düşünceleri


Şiir adı ve yorumu
Savurdum Küllerini
son zamanlarda dalıp dalıp gidiyorum zaman madenine bilen var mı insan kaç sefer yabancı olur kendi gökyüzüne ne yana dönsem karşımda açısı tutmayan geometrik anılar alışmak zor olacak her gün yağan beyaz kar gibi hasretine
Belki
dış dünyam derli toplu iç dünyamda tam tersi dağınık yinede elden geldiğince yaralar değil yarınlar bıraktık kaybettiklerim arasında en çok çocukluğumu özledim hasret aromalı bu hayatı eskiyerek ve eksilerek yaşadık
Zor
bir çiçek başka çiçekle rekabeti düşünmez sadece çiçek açar koparılmazsa duruşunda zerafet kokusunda ki güvenle yaşar yarım nefeslik bu hayatta sevgiden başka bir şey planlamaz sevgi yerine nefret dikenler çiçeklerden hiç mi ibret almazlar
canım sevgilim
değerler diğerleri arasında ki geçip giden zaman değerleri bilmez merhamet ocağında yanmayan insan şunu anlamalı fırça darbesiz resim olmaz his etmenin güzelliğini bilir sevmeyi bilen insan
YAKANDADIR----
neden öfkeye gelince cesaret sevmeye gelince korkaklık insanın kendi gökyüzüne göçebe olması sevgide kuraklık bu kadar anlamsızlıklar içinde kendin olabilene ne mutlu güzellik incitmeden yaşamak zaten kaplayacağı bir raflık
EY YÂRİM
yürek coğrafyasında kendi gökyüzüne göçebe kaldı insan aşk ocağında tam pişmeden kendi acılarına ham kaldı insan acıları yudum yudum bardak bardak içse de kar etmedi etmez merhamet acımak değil acıtmamak bunu niye anlamadı insan
UĞURLADIM
dünyada ki o saf merhamet sayesinde cennete gidebilirim hayatın rotası vicdanın pusulası vefa manevi sermayelerim kim olduğumuzu doğrularımızdan çok yanlışlarımız söyler bu yanlışlıklar sayesinde Rabbime yönelir ve hep af dilerim
3K merhaba
ALLAH ile arası bozuk olanlardan her şey beklenir fani alemde zahmet olmadan rahmet mi beklenir bütün gönül darlığımız bu aleme gönül bağlamak dünyaya zengin ahirete fakir kalandan ne beklenir
çocuklar masumdur
çocukluk insanın şiir halidir diğer dönemleri düz yazı çocuklara sevgi aşılayın fark etmez sevginin çoğu azı ne ekersen onu biçersin bu böyle oldu böylede olacak çocuklara yüz değil kulak verin lütfen açık kulaklarınızı
KAYIBIN KAYIBI HİÇLİĞİN İÇLİGİ
fani alemde her insanın acıyı yaşama şekli başka bu kadar anlamsızlık içinde kendin olmak başka sevgi yerine nefret diken yarın değil yara bırakır ömrü yaralı yaşamak başka vefalı yaşamak başka
CUMANIZ MÜBAREK OLSUN
kuşlara emanet ettik hasretten geriye kalan yüreğimizi ALLAH'a sığınarak gösterdik yaşadıklarımıza tepkimizi eyvah ki yüreği kör olana değil gözü kör olana acıyoruz ALLAH'ım ne olur dünyaya zengin ahirete fakir etme bizi hayırlı cumalar
Aklımın şiir köşesinde
siz konuşuyorsunuz kağıt kabul ediyor kalem ise aracı mana alemin de bilinmez kim kime dert kim kimin ilacı koca çaydanlık eğilir bardak küçük diye yapmaz gurur merhamet vicdan ve şükürle yaşamak hayatın özü amacı
Tertip
hayat çocukluk yıllarına sürülmüş yaramazlık yaşadığımız gençliğimiz yarınlarda ki ihtiyarlık bu oyunda piyon da aynı kutuya konuyor şah da ne yaşarsan yaşa kapladığı yer en fazla bir raflık
Özledim...
bu yalnızlık bana fazla, sevgiyle bölüşelim ağlanacak hallerimize nakaratlarla gülelim trajikomik açısı tutmayan acılar toplamı hayat yine de severek sevilerek hayata galip gelelim
Kimsem/siz Gökyüzüyüm Şimdilerde
değerler diğerleri arasında ki geçip giden zaman değerleri bilmez merhamet ocağında yanmayan insan şunu anlamalı fırça darbesiz resim olmaz his etmenin güzelliğini bilir sevmeyi bilen insan
Yalnız 'e
aslında hayat bir kerahat vaktiydi kale almadı insan kim olduğunu yanlışlar yerine doğrularda aradı insan halimize bak içimize sinmeyen dünya üstümüze sindi sevdiklerine ev olmak varken çıkmaz sokak oldu insan
Yüzünde bir hüzün vardı
dış dünyam derli toplu iç dünyamda tam tersi dağınık yinede elden geldiğince yaralar değil yarınlar bıraktık kaybettiklerim arasında en çok çocukluğumu özledim hasret aromalı bu hayatı eskiyerek ve eksilerek yaşadık
Yaşayamıyorum
hiç soğumayan bardak bardak içtiğim çay gibiydi hasretin tutmasını bilmezsen yanar elin içmeyi bilmezsin yanar dilin o çayın yudumları kaç ahı kaç eyvahı boğaza dizer bilinmez hasretle içilen çayda yanan yer el dil değil sol yanın yüreğin
Umut fırtınalı denizde ama bir yolcu
insanın yarına çıkmak gibi bir derdi vardır hayvanatın yoktur dünya yaşanamaz hale geliyorsa bütün problem insanoğludur siz iyi insanlar iyilikleriniz daim olsun her zaman ve zeminde sevmek ve sevilmek olmayan hayatlar çelik çomak oyunudur
VURDUĞUN YERDEN VURUL
şairin dediği gibi hasretinden prangalar eskittim öyle biliyordum sol yanımda bitmiş yeni fark ettim halimi şiirler anlar usta müsait bir şiirde indir beni seni unuttum sanma fatiha okuyarak çok yad ettim
 « Önceki sayfa   1   2   3   4   5   6   7   Sonraki sayfa » 
 
Bu sayfada alaturka044  sedat vedat şairi hakkında, alaturka044  sedat vedat kimdir, alaturka044  sedat vedat şiirleri,alaturka044  sedat vedat hakkında bilgi ve alaturka044  sedat vedat isimli üyeye ait tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.