E-mail adresiniz:
 Şifreniz: Beni Hatırla
onurumsun onurumsun
Türkan DİNÇER
Üye / Kimlik onaylı üye
Profil anasayfa Kimdir? Şiirleri Sesli şiirleri Yazıları Ne dediler? Blogları Fotoğrafları Edebiyatdefteri.com anasayfa »
 
 
 
Kitaplara yaptığı yorumlar

onurumsun kitaplara yaptığı düşünceleri



Kitap: Shantaram
31.3.2013 22:53:52
~ 10 puan
Muhteşem ötesi bir kitap. Hindistan, Pakistan, Sudu Arabistan, Irak İran.. mafya ve din bileşimleri, Yoksulluk ve zenginlik, Var oluş ve yok oluş..

Kalın olduğuna bakmayın. Bir çırpıda okuyacaksınız ve elinizden bırakamayacaksınız.

Kitap: Aşkın Şehidi
27.3.2013 17:17:58
~ 10 puan
“İnsan kendi vaktinin çocuğudur. Bugün, dün tarlasının hasadı, yarınlarsa bugünün aynasıdır.”

“Kişi hazır olmayınca bilgi de kendisini açmıyor. Erken gelip olgunlaşmamış ve ya geç gelip taşı gediğine oturtamayan bilginin kişiye bir faydası olmaz”

"Allah'a inancı noksan olanların gönlünde eminlik yerine korkular taht kurar. Onlar zanlarıyla ve şüpheleri ile yaşarlar. Hele de az ilerisini göremiyorlarsa adımlarını çekine çekine atarlar yahut duruverirler bir anda. Bu yüzden korkaklarla yoldaşlık edilmemesi söylenmiştir. Korkuların yanı sıra bir de ümit vardır gönülleri kuşatan. Her sabah pazar yerine koşturarak gelen adam, bu kez işlerin iyi gideceğini düşünür."

“İSLAMI TERS YÜZ EDİLMİŞ KÜRK GİBİ GİYİNENLER VAR”

“Hiçbir ayna yoktur ki, ayna olduktan sonra yeniden demir haline dönsün. Hiçbir ekmek yoktur ki, gerisin geriye buğday tanesi olabilsin. Dalında şekerlenen üzümden koruk çıkmaz “

Muhşeme ötesi bir kitap. Her sayfa başka bir aleme, her sözcük başka bir dünyaya açılıp, her anlatım bambaşka duygulara esir ediyor insanı. Kerbelâ değil yalnızca anlatılan. Peygamberimiz Hz. Muhammet'den sonra yaşanan kavgaları en acı şekilde ortaya sererken. NİFAKIN, CİNAYETTEN ÇOK daha kötü olduğunu bir kez daha anlıyor okuyana.

Okurken kalbinizin dayanmadığını ve çırpınışını hissedecek, zaman zaman burnunuzun direkleri sızlayacak ve kirpikleriniz damla damla akan yaşlara mani olamayacak.

Okunması ve kütüphanemizde var olması gereken bir kitap.

Kitap: Cariyenin Kızı
27.3.2013 15:58:16
~ 10 puan
Üç nesil, üçü de aynı amaç için savaşan ve üçünden yalnız biri bu amaca ulaşan, ( Çin'de bir dilim ekmek, bir bardak şarap, bir fiske esrara satılabildiği, ya da kız çocuklarının istenmemesi nedeniyle canlı canlı toprağa gömüldüğü, beş yaşından itibaren Nilüfer ayaklar uğruna hayatlarının karartıldığı, sekiz yaşında işçi, on yaşında cariye, on beş yaşında fahişe olan) kadının yaşamı.

Okuduğunuzda gerçek anlamda şok yaşayacak, kadının nasıl bu kadar değersiz ve kimliksiz bırakıldığını, cinsel tatminleri uğruna nasıl kemiklerinin dahi çürümeye bırakıldığını görecek ama aynı zamanda aşkı uğruna farklı renkte olmasına ve toplumda red edilmelerine rağmen nasıl mücadele verdiğini göreceksiniz.

Okumaya ve kütüphanemizde olmaya değer bir eser. Her kişi bu kitaptan özelikle de kadınlar kendine düşeni alacaktır..

Kitap: Yeryüzünün Lanetlileri
27.3.2013 15:46:40
~ 9 puan
Fenon, bireye karşı kullanılan şiddetin sonuçlarını kendi deneyimi ile bilmektedir. Bireyin kendisi için kişiliksizleştirici taşlaşmadan ya da yeri belli olmaz biçimde uygulamaya koyacağı korkunç bir şiddet itkisinin istilasından başka çaresi kalmaz. Bu şiddet inkar edilmek yerine, aşamayı sağlayan kurtuluş mücadelesi olarak örgütlenmelidir. "Irkçılık ve Kültür de" Fenon tebliğini " İşgalcinin spazmlı ve katı kültürü serbest kaldığında gerçekten kardeş olan halkın kültürüne açılır. İki kültür karşı karşıya gelebilir, zenginleşebilir. Evrensellik, sömürge statüsü bir kez geri dönüşsüz olarak ortadan kaldırıldığında farklı kültürlerin karşılıklı göreceliğini üstlenme kararında yatar"

Bu kitap öylesine bir sorgulama ve öylesine dolu ki her kelimesi bir başka düşünceye sevk ederken insanı, her düşünce bir başka kapıyı açıyor adeta.

Okunulması gereken ender eserlerden bir tanesi.

Kitap: Ateşböceği Yolu
13.3.2012 18:07:54
~ 9 puan
DOST ve DOSTLUK nedir sizce? Bence bu sorulara cevap arayarak başlamalı kitaba. İki farklı dünyada yetişen iki genç kız. Biri kendisini terk eden annesinin zaman zaman eve çıkıp geldiğinde kızını yanına alıp, onun hayatını ve kimliğini yok sayan bir anne, birisi ise çocuklarına bağlı bir ailede büyümüş. Sizce bu iki kız arkadaş ve dost olabilir mi? Eğer HAYIR diyorsanız bu kitabı okuduğunuzda EVET diyeceksiniz. Bir annenin, düşmekte olan bir kıza nasıl yardım ettiğini ve nasıl ailenin içine alıp onun kişiliğini şekillendirdiğine şahit olduğunuzda , çocuklarınıza " O kötü bir arkadaş, ondan uzak dur" demeye utanacak, en kötü gördüğünüz davranışlardan, muhteşem bir sonuç çıkacağını anlayacaksınız. Otuz yılı aşkın bir dostluk ve beklenmeyen sonuç. Bu kitabı elime aldım ve iki günde nasıl bittiğini anlamadım. Ve zaman zaman hala elime alıp kendimi sorguluyor ve her defasında hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Kristin Hannah bu kitabında da harikalar yaratmış bana göre. Hangi kitabı olursa olsun okumaya ve kütüphanemizin baş köşesinde olmaya layık bir yazar. Tavsiye ederim sevgili dostlar

Kitap: Gözyaşı Kapısı
13.3.2012 17:53:49
~ 10 puan
Bu kitap için söylenebilecek tek bir sözcük var. "Okumayan çok şey kaçırmış demektir" Bir rahibe, Hindistan'dan kalkıp Etiyopya'ya insanlar yol göstermek için geliyor. Bindiği gemide yakın arkadaşı ve tek başına yolculuk eden bir doktorum deniz tutması nedeniyle yataklara düşüyor ve Rahibe ikisini de kurtarmak için var gücü ile çabalıyor. Arkadaşını kaybediyor ama doktor kurtuluyor. İkisi farklı yollara gidiyorlar ama rahibe bir zaman sonra doktorun olduğu hastaneye geliyor ve orada yasak bir aşk başlıyor. Rahibe hamile kalıyor ve doğum yaparken ölüyor. Doktor çocuklara sahip çıkmadan oradan kaçıyor izini kaybettiriyor ama hastanenin kadın dağum uzmanı bir kadın ve cerrah bir doktor çocuklara sahip çıkıyor ve onları büyütüyor. Çocukla ilk doğduklarında başlarından bitişik doğuyorlar ve doktorlar ikisini ayırıyor ve sonrasında iki kardeş birbirine güç vermek için kafalarını birbirine dayalı tutarak hayatta kalıyorlar. Çocuklardan biri topluma karışırken, diğeri sıkılgan ve ondan beklenen çok şey var. Evde hizmetçi olarak çalışan kadının kızına Marion aşık oluyor ama kız Marion un kardeşi Siva ile birlikte oluyor. Bu birliktelik kıza SÜNNETİ getirirken(Burada kadına yapılan SÜNNETİN, KADIN ÜSTÜNDE BIRAKTIĞI ETKİLERİ İÇİNİZ ACIYARAK OKUYACAKSINIZ) , suçlanan Maron oluyor ve gerçeği açıklamıyorlar. Çocukları büyüten doktor Gas ölüyor ve Marion, kardeşinin birlikte olduğu kız yüzünden ülkeden kaçmak zorunda kalıyor ( MARİON UN KAÇIŞI VE KAÇIŞ ESNASINDA YAŞADIKLARINI BİR ÇIRPIDA OKUYACAKSINIZ) açıklamıyorlar. Genç kız Marion u Nyork ta buluyor. Bu arada Marion kendi öz babasını da buluyor ( baba ve oğul arasında geçenleri gözleriniz yaşararak okuyacaksınız) ve kız ile birlikte olunca, kızdan hepatit kapıyor. Onun kurtulması için organ nakline ihtiyacı var. Ve Etiyopya dan Siva geliyor, kardeşine karaciğer nakli yapılmasını istiyor. Babası dünya çapında tanınmış bir organ nakli uzmanı ve bu nakli yapıyor. Ummadığımız bir sonuç ile karşılaşıyorlar. Kardeşlerden biri hayata veda ederken biri yaşama tutunuyor. Burada dikkatinizden kaçmayacağını bildiğim Etiyopya da ki ayaklanmadan, insanlara krallık tarafından yapılan akıl almaz işkenceler ve insanlık dışı tutumlar. Ayrıca tek bir söz dikkatinizi çekecek. Yoksullar için hastane yaptırmak için çabalayan bir general " Eğer kral geliyor diye yapılan bir günlük hazırlıkta harcanan para açlar için kullanılmış olsaydı ülkemizde hiç aç kimse kalmazdı" sözü, Krallıkla yönetilen ülkelerde insanların nelere gebe bırakıldığını gösterecek bir kez daha bizlere. Kitaplığınızın baş köşesinde olacak ve zaman zaman elinize alacaksınız. Başından bir birine bağımlı doğan kardeşlerin birbirlerinin hayatına yaptığı katkıları gözyaşları içinde okuyacaksınız.

Kitap: Gerçek Renkler
12.3.2012 22:52:12
~ 9 puan
Kristin Hannah "Kış Bahçesi" isimli kitabında yakaladığı başarıyı en üst seviyede devam ettirmiş bu kitabı ile.
Bir çiftlik, o çiftlikte yaşayan üç kız ve bir baba. Kızlardan biri evleniyor evden gidiyor. Biri avukat olup şehre yerleşiyor en küçük kız çiftlikte babası ile kalıyor. Üç kız arasında aslında savaş mevcut ama bunun kimse farkında değil. Çiftlik borçlarından dolayı satılmayla karşı karşıya gelince farklı çalışmalar yapmak için kolları sıvıyor üç kardeş ve o sırada çiftliğe kahya olarak alınan bir kızıl derili DALLAS. Dallas ile evin küçük kızı arasında aşk başlarken, toplum kabul etmiyor ama onlar her şeye evleniyorlar. Evlendikten üç yıl sonra kasabada öldürülen bir kadın ve ondan sonra gelişen olaylar. Sorgusuz sualsiz DALLAS'IN mahkum edilip müebbet hapis cezasına çarptırılması. 16 yaşına gelen Dallas'ın oğlunun babasının suçsuzluğunu kanıtlama girişimler ve teyzesinden yardım istemesi . Hiç nedensiz sırf farklı bir tene sahip olduğu için suçsuz yere hapiste geçen yıllar. Kimi zaman ağlayacak, kimi zaman öfkelenecek, kimi zaman " DALET SİSTEMİ HER YERDE BU KADAR ADALETSİZ Mİ OLUYOR? " dedirttirecek. Okumaya değer bir kitap ve kütüphanenizde olması gerek diyor düşünüyorum.

Kitap: Abra Kadabra
10.3.2012 00:03:28
~ 9 puan
Ben Jodi Picoult tutkunuyum ve onun tüm kitaplarını kaçırmadan okumak için çabalayacağım. Dört yaşındaki kızını ayrıldığı eşinin yanında alıp kaçan adam yirmi sekiz yıl sonra, kızın gördüğü rüyayı arkadaşına anlatması sonucunda, babanın kimliğinin ortaya çıkması, tutuklanması, mahkemede yapılan savunmalar, 60 yaşındaki adamın ceza evinde yaşadıkları ve soruşturmalarda ortaya çıkan gerçekler. Sonuç yine şaşırtıcı ve yine muhteşem. " Mahkum ettirmeye çalışan Yargıcın babanın kulağına eğilip " BEN DE OLSAM SENİN YAPTIĞINI YAPARDIM" demesi yine sizleri sorgulamaya itecek. Okumaya değer bir kitap. Lütfen kaçırmayın.

Kitap: Kız Kardeşim İçin
9.3.2012 23:55:08
~ 10 puan
İlik nakli gereken küçük bir kız çocuğu ve ona ilik vermesi için özel olarak dünyaya getirilen bir çocuk. Çocuk dünyaya geldiği an başlıyor organ nakli ve sonrasında bir seri halinde devam ediyor. On üç yaşına gelene kadar abla ne zaman hastalansa, onunla birlikte hastaneye yatan, sosyal yaşamı olmayan, bunun yanında annenin tüm ilgisini hasta olduğunu düşündüğü kızına verirken, evde iki çocuğunu ihmal etmesi sonucu, abinin serseri olup,, kundakçılığa başlaması ve bunların hiç birinin farkında olmayan ev kadını. Kız on üç yaşına geldiğinde bu defa BÖBREĞİNİN birini ablasına verilmesi gerek. İşte olaylar bundan sonra başlıyor. On üç yaşındaki kızın yaşam hakkı isteyerek anne ve babaya karşı dava açması, mahkemede süren olaylar ve sonunda beklenmeyen bir gelişme. Soluksuz okuyacaksınız. Burada da, bir başkasının kurtulması için özel olarak dünyaya getirilmiş olan çocuğun YAŞAMA hakkı var mı, ok mu? Anne nasıl olur da bir tek çocuğu için geride kalan iki çocuğunu feda edebilir? Baba düşüncelerinin küçük kızından yana olmasına rağmen,, neden annenin haklılığını savunur durma geliyor? Sakın kitabın sonuna bakmayın. O zaman kitap ilgi çekiciliğini yitirir. Jodi Picoult Yine yapılaması gerekeni yapmış ama sonununda da bizi düşünceler içinde bırakmış. " Böyle mi olmalıydı, yoksa başka türlüsü de olabilir miydi? diyeceksiniz.

Kitap: Bir Daha Bak
9.3.2012 23:40:36
~ 9 puan
1926 yılında kızıl derililere karşı ABD'NİN laboratuvarlarda KÖKLERİNİN kazınıp, MÜKEMMEL BİR IRK yaratma girişimler sonucunda yaşananları okurken HİTLERİ anımsayacak, SOYKIRIMIN nasıl ve ne zaman net bir şekilde başladığını görecek, KIZILDERİLİLERE bir kez daha sahip çıkıp, onlara yapılanlara isyan edeceksiniz. Jodi Picoult her kitabında olduğu gibi bu kitabında da çok fazla karakter kulanmış olması zaman zaman kafamızı karıştıracak, kimin kim olduğunu anlamakta zorlanacaksınız ama yüzüncü sayfasından sonra isimler ve olaylar kendiliğinde dökülüverecek gözlerinizin önüne. Sıkıcı gibi görünüyor ilk sayfalarda ama ilerledikçe elinizden bırakamayacağınızı anlayacaksınız.
 « Önceki sayfa   1   2   3   4   5   6   Sonraki sayfa » 
 
Bu sayfada onurumsun  Türkan DİNÇER şairi hakkında, onurumsun  Türkan DİNÇER kimdir, onurumsun  Türkan DİNÇER şiirleri,onurumsun  Türkan DİNÇER hakkında bilgi ve onurumsun  Türkan DİNÇER isimli üyeye ait tüm bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.