grafspee kitaplara yaptığı düşünceleri

kitap ismi hatalı mı? Ali isminin sonu arapça (ayn) değil (ye) harfi ile bitiyor diye biliyorum

Diziyi izlemek için önce kitabı okumak istedim. Ama gördüm ki, diziyle kitap arasındaki fark neredeyse yok denecek kadar az. Hani bir filmi yada diziyi izlemeden önce kitabını okuyun derler ya, ilk kez bir eserde bunu demeye lüzum görmedim.

Öyle sanıldığı gibi ne Ermeni propagandası, ne de Türk düşmanlığı var bu kitapta. Elindeki malzemeleri toplayarak bize bir Aşure sunmuş Elif Şafak. Konusunu başkalarından dinlemeyin, kendiniz tadın.. :)

Bir ingiliz subaydan beklenmeyecek tarafsızlıkta yazılmış, seyahatname tarzı bir kitap. 1800'lü yıllarında sonlarında anadolu'nun halini bir yabancı gözüyle aktarıyor ve o dönemdeki etnik yapıya dair ilginç tespitleri var.

Richard Matheson'ın 1954 yılında yazdığı bu kitap küçük ve kısa olmasına rağmen çok etkileyici bir anlatıma sahiptir. Toplumsal ve psikolojik analizleri insanın kendisini sorgulamasına neden olur. Kitap 4 kez beyazperdeye uyarlandı Last Man on Earth (1964), The Omega Man (1971), I Am Omega (1999) ve I Am Legend (2007)

Kitabın kahramanı olan Holden Caulfield'ın birkaç gününü içeren bu sıradışı ve aynı zamanda sıradan hikayeyi okurken bazı noktalarda kendinizle Holden arasındaki benzerlikleri görüp şaşıracaksınız. Her ne kadar son zamanlarda Gönülçelen adıyla çevrilse de ben "Çavdar tarlasında çocuklar" ismini daha çok seviyorum.(orijinal adı Catcher in the Rye)

Not: Mel Gibson'ın Komplo Teorisi filminde devamlı alıp bir türlü okuyamadığı kitap da bu kitaptır.

Ulu Hakan'ın etrafındaki onlarca güvensiz adama, onlarca düşman devlete, içte ve dışta onca sıkıntıya soruna rağmen kurtlar sofrasında bölüşülmeye hazır sanılan memleketi 33 yıl nasıl başarıyla ayakta tuttuğunu ve 1. dünya savaşında ve istiklal harbindeki kahramanları onun oluşturduğu kurumlara borçlu olduğumuzu, bir nevi genç cumhuriyetin temellerini atan insan olduğunu bu kitaptan öğreniyoruz.

Olayların geçtiği coğrafyayı sevmem, kitabı akıcı bulmamda etkili olmuş olabilir ancak yazarın anlattığı yerleri bizzat gezmesi, betimlemelerin insanı sıkmaması, her ne kadar övünsek de aslında bir o kadar az tanıdığımız Hayreddin paşa ile ilgili olması kitabın artı noktaları. okurken bizzat olayın kahramanı rolüne bürünüyoruz adeta, acısını, aşkını ve özlemini içimizde hissediyoruz. sakin kafayla okumalı ve bir çırpıda bitirilmemeli :)